2013’te Birlik Mahallesi’ndeki meskenimize, yani ofisimize
ilk taşındığımızda, birkaç mobilya, bilgisayarlar ve onlarca yıllık deneyimlerimizden
başka hiçbir şeyimiz yoktu. Ama reklamcılık sektöründe geçirdiğimiz onca yıldan
sonra parlak fikirlerimizi daha iyi ve daha olumlu sunacağımız, bir ajansla
buluşmuştuk. Mental Creative, bizim fikirlerimizi yansıtacak bir oluşumdu.
Sadece reklam ajansı değil, deneyimlerimizi engel tanımaksızın ortaya
koyacağımız, fikirlerimizi daha hızla geliştirebileceğimiz ve müşterilerimizle
buluşturabileceğimiz bir yere kavuşmuştuk.
Kuruluşun üzerinden yıllar geçtikten sonra, fikirlerimiz
daha da gelişti ve yepyeni bir çerçeve kazandı. Artık daha iyi stratejiler ve
doğru seçimlerle fikirlerimizi daha sağlam zeminlerle sunuyoruz.
Kreatif reklamcılığın her tarafına biraz dokunarak, bugünlere
geldik. Müşterilerimizin sadece logolarını değil, markalarının geleceğini
tasarladık. Kurumsal kimlik denildiğinde aklımıza sadece basılı birkaç doküman gelmedi,
bir kurum kültüründen bahsedildiğini ve bunu tasarımlarımıza yansıtabileceğimizi
biliyorduk. Dedik ya her rengiyle kreatif reklamcılığın içinde bulunduk.
Senaryosunu yazdığımız filmleri, sadece bir yönetmene emanet etmedik. Her
alanında başında durarak filmlere fikirlerimizle yön verdik.
Sosyolojik analizler yapmayı, toplum yönelimlerini çözmeyi
öğrendik. Böylece müşterilerimizle birlikte doğru hedef kitleler yakaladık ve
pazarlamanın gerekliliğini düşündük.
Yeni reklam çözümleri üreterek, başka markaların
daha da yükselmesine sebep olmak. Belki de mesleğimizin en güzel tarafı da bu.